R8 LMS GT3 ve R8 LMS GT4’teki V10 motorunun neredeyse aynı tahrik teknolojisi, bu araçta da karşımıza çıkıyor.
Aracın burnunu jilet gibi ikiye kesen ağız yapısı ve diğer Audi araçlarında gördüğümüz bal petek formunda tampona kadar uzanan ızgara, aracın bir Audi olduğunu sembolize ederken, hemen üzerinde yer alan quattro amblemini de pas geçmemek gerekiyor. Şahsına münhasır “V” formundaki led aydınlatmalar, aracı oldukça agresif gösterirken, aracın her iki yanında yer alan geniş hava kanalları hakkında bence konuşmaya gerek yok.
Macaristan’ın Gyor kentinde yer alan fabrikada üretilen 10 silindire sahip (V10) motor kompakt bir yapıda olup, aracın radyatörü kuru kartere gelen yağın sıcaklığını kontrol eder. Bu da zaten yarış otomobillerini prensip alınarak dizayn edilmiş ve ayrıca düşük ağırlık merkezi neticesinde, asfalta bir zamk gibi yapışması rolünü ayrıca üstlenmiş oluyor.
Standart Audi sürüş modları içerisinde “Kuru zemin, ıslak zemin ve kar” olmak üzere üç adet sürüş modu yer almakla birlikte, geliştirilmiş denge çekiş kontrol sistemi ve özel fren diskleri yardımıyla 100 km/s hızdan aracın tamamıyla durması sadece 1.5 metre olarak belirtiliyor. 200 km/s hız değeri ise sadece 5 metre olarak belirtilmekle birlikte bunun zemin koşulları ve lastik tipine göre değerlerin değişeceğini ayrıca bilmek gerekiyor. Seramik frenler ve ultra hafif 20inc jantların elbette bu konuda emeği büyük. Kemora grisi ve Ascari mavisi ile araç görücüye çıkarken, özel olarak tasarım paketi de ayrıca satın alan kişi için ayrıca kişiselleştirme olanakları sunulacağı belirtiliyor. 2019 ilk yarısı gibi Avrupa başta olmak üzere küresel anlamda satışa çıkacak bu canavarları, Türkiye’de görmek bir hayli güç gibi olduğunu söylersek, ne yazık ki yanlış olmaz.