Volvo’nun performans kolu Polestar, geçtiğimiz sene Volvo ile yollarını ayırmış ve başlı başına bir marka olarak yola devam edeceğini belirtmişti.
Mercedes’in AMG si ne ise, Volvo‘nun Polestar’ı o diyebiliriz en basit tabiriyle. Ayrılıklarına da, DS’in Citroen’den ayrılarak başlı başına bir marka olarak devam etmesi benzetmesini gösterebiliriz.
Polestar’ın ilk Plug-in Hybrid spor otomobili Polestar 1, ilk aşamada 34 adet test için İsveç’in Göteborg kentinde, muhtemelen Volvo Hallen yani Torslanda taraflarında üretileceği ve zorlu yol çevre koşulları karşısında test edilerek, üretimin Çin’in Chengdu şehrinde yer alan fabrikaya iletileceği belirtilmekte. Büyük bir oranda el işçiliğinin araç üzerinde yer alacağı ve toplamda ilk sene için, (ki bu 2019 olarak ön görülmekte) 500 adet üretim sağlanması planlandığı belirtilmektedir. Ayrıca tasarımı bir diğer özel kılan detay ise, ilk kez Volvo markasının karbon fiber bir alt yapıyla tanışacağı olması bize ulaşan diğer detaylardan. Nitekim Volvo markası daha doğrusu Geely olan Çin’li yatırımcısının, 750 milyon dolardan fazla Polestar için yatırım yapacağı belirtilmektedir. Mimari tarafta ise, Volvo’da olduğu gibi SPA yani ölçeklendirilebilir ürün mimarisi bu araçta da yer alacak olup, bu mimarinin neredeyse yarısının polestar mühendislerinin optimizasyonu neticesinde yenileneceği belirtilmektedir.
Volvo S90’nın 5.15 metre boyuna karşılık 4.5 metre uzunluğuyla hem şık bir spor otomobil olmakla birlikte, menzil konusunda da iddialı olacak gibi görünüyor. iki elektrik motoru araca arkadan tahrikle müdahale ederken, araç PURE mode esnasında 150km’ye kadar menzil sağlayabileceği ön görülmekte. Bu değer bir çok kullanıcı için neredeyse kısa mesafelerde PURE mode ile bile seyahat edebileceği anlamına geliyor. Araca ayrıca dört silindir 2.0 litrelik turbo bir motor, ön akslar üzerinden çekişi önden sağlamakla görevli olacak. Tüm bunların sonucunda araç 600hp 1000nm tork güç üretiyor olacak. Önümüzdeki dönemlerde karşımıza Polestar 2 ve Polestar 3 ile SUV ayağında karşımıza çıkacak olan marka, üreteceği teknolojiler ile pazarda öncü konumda olmalarının asıl hedeflerinden biri olduğunu belirtmektedirler.
Marka yetkilisi Thomas Ingenlath ” Tüm elektrikli otomobillerin hızlı olduğunu, bu hızlanmanın zaten motorun bir özelliği olduğu, Polestar’ın hedefinin hızlanma ,yani ivmelenmenin bir bütün olması, aracın sürücüsüne geri bildirimiyle olsun, şasesi olsun, virajı alma olsun, direksiyon tepkimeleri olsun, bunların bir bütün halde sunmanın Polestar için asıl performans anlamını taşıdığını ” belirtmektedir. Pazarın öncülerinden Tesla, Model X ve 3 ile aslında pastadan payını oldukça sıyırmış gibi gözükse de, şirketin üzerinden kara bulutlar eksik olmuyor. Üretimdeki dar boğaz ise cabası. O nedenle Polestar markasının ülkemiz için elbette olmasada:) Amerika pazarında şansı bence hala devam ediyor. Fiyat etiketi tarafında 150.000$ gibi rakamlar konuşuluyor ancak, sınırlı üretim gibi durum söz konusu olmayıp, el işçiliğinden seri üretim bandına çıkarlarsa, ki piyasa koşullarında 150.000$ rakamları ile yukarıda bahsettiğim pazarlarda yer alabileceğini çokta fazla sanmıyorum, 2020 itibarıyla kanlı canlı yollarda görmüş oluruz.